Radyo ve Radyo’nun Kısa Tarihi
Radyo sözcüğü, Latince ışıma anlamındaki Radius sözcüğünden gelir. 1860 yılında Clark Maxwell radyo dalgalarının varlığını keşfeder, 1865 yılında da elektronik olarak üretilen radyo dalgalarının yayılma teorisini kurar. Ardından Alman Fizikçi Heinrich Hertz 1888 yılında Maxwell’in teorisini pratik olarak gerçekleştirir. 1898 yılında ise ilk radyo yayını Marconi’nin bulunduğu gemiden, asistanının bulunduğu karaya doğru yapılır. İlk radyo istasyonu Amerikan ağır sanayinin başkenti Pittsburg’da doğar. Sürekli olmayan yayınların ilki ise I. Dünya Savaşı sırasında Amerikan askerlerine moral olsun diye yapılan müzik yayınlarıdır. Mühendisler bu yayınları sürekli hale getirirler ve ilk radyo istasyonu böylece yayına başlar. 2 Temmuz 1921’de ilk canlı radyo yayını gerçekleşir. Jarsey kentinde yapılan unvanlı bir ağır sıklet boks maçı, Atlantik kıyısındaki 200 noktadan dinlenir. Radyo çabuk yaygınlaşır.
Türkiye’de ilk radyo yayını 1921 yılında, İstanbul’da bir Fransız savaş gemisinden yapılan bir müzik programıdır. Türkiye’de Cumhuriyet’in ilan edildiği yıl, ilk radyo yayını Öğretmen Okulu’nun bodrumunda, davetliler ve basın huzurunda gerçekleşir. 1925’e gelindiğinde ise, “Telsiz Tesisi Hakkında Kanun” adıyla bir yasa çıkarılarak, ülke genelinde bir telsiz şebekesi kurulması öngörülür. Atatürk, okuma yazması olmayan Anadolu Halkına Cumhuriyetin ve devrimlerin anlam ve önemini anlatmada etkili olduğunu bildiği radyodan yararlanmak için gerekli hazırlıkların başlamasını ister. 1926'daki Bakanlar Kurulu'ndan kuruluşuna teşebbüs edilen Telsiz Telefon Türk Anonim Şirketi'nin (TTTAŞ) "Nizamname-i Dahilisi" ni onaylayan bir kararname çıkar. 1927’de ise, Türkiye radyo yayıncılığı açısından resmi olarak ilk radyo yayınları İstanbul'da başlar.
Radyo ve demokrasi birbiriyle son derece yakından ilişkilidir. Çünkü: Radyo yayını ses dalgaları yoluyla bize ulaşır. Ses dalgaları da havanın içinde yol alır. Havanın kamu malı olması nedeniyle radyo, en demokratik araçtır, ya da öyle olması gerekir. Öte yandan, radyo alıcısı ucuz ve kolay olduğu gibi, vericisini kurmak da diğer kitle iletişim araçlarına oranla daha ucuz ve kolaydır. Tüm bu nedenlerle de demokratik bir araç olmaya en uygun araçtır. Başta üçüncü dünya ülkeleri olmak üzere pek çok ülkede radyonun ilk yıllarına bakıldığında eğitim ve bilgilendirme amacının temel işlev olduğu gözlenir.
Radyo, demokratik ve gerçek çoksesliliği sağlayabilecek avantajlara, yeteneğe ve potansiyele sahiptir. Bu nedenlerle demokratik ve çok sesli bir araç olmaya zorunlu olduğu da söylenebilir.
Dünya’da ve Türkiye’de Radyo Müzeleri
Dünya’da yaklaşık 390 adet radyo müzesi bulunmaktadır. Birkaç iyi örnekden bahsedecek olunursa ilk olarak sergileme açısından çağdaş özellikler gösteren Almanya’da yer alan Norddeutsches Radyo Müzesi ve farklı eserlerinde bulunduğu Remseck Radyo Müzesi yer alabilir. Uzakdoğu ülkelerine baktığımızda, Japonya’da bulunan NHK Museum of Broadcasting ( NHK Yayın Müzesi ) geniş bir alanda kurulmuş NHK Televizyonuna ait müze karşımıza çıkar. Zhongshan Radyo Müzesi, Çin ‘de bulunan radyo ve radyo malzemelerinin dışında telsiz, pikap, gramafon gibi birçok objeyi de koleksiyonunda bulunduran bir müzedir.
Dünya genelini incelediğimizde Radyo ve Demokrasi kavramını birlikte kullanan ilk ve tek müze Konak Belediyesi İzmir Radyo ve Demokrasi Müzesi’ dir.
Konak Belediyesi İzmir Radyo ve Demokrasi Müzesi’nin Tarihçesi
Konak Belediyesi'nin butik müzecilik anlayışının 4. örneği olan İzmir Radyo ve Demokrasi Müzesi, Basmane – Altınpark bölgesinde Asmalı Ev adı ile bilinen ve 1900’lü yılların başına tarihlendirilen tarihi yapı içerisinde ünlü radyo programcılarının ve spikerlerin de katılımı ile 5 Aralık 2013’te kapılarını ziyarete açmıştır.
Müze Koleksiyonu
Müze koleksiyonu yaklaşık 150 radyo, pikaplar, çok sayıda plaklar ve interaktif eserlerden oluşmaktadır. Altı odadan ve bir kütüphaneden oluşan müze, önemli tarihsel olaylara göre kronolojik olarak sıralanmıştır.
Müze'de Eğitim ve Etkinlikler
Müzede her ay farklı konuda olmak üzere film gösterimleri düzenlenmektedir. Önemli radyo programcıları ile söyleşiler düzenlenerek halk ile bir araya getirmek amaçlanmaktadır. Çocuklara ve yetişkinlere yönelik yaratıcı drama çalışmaları uygulanmaktadır. Aynı zamanda yaşam boyu eğitimi amaçlayan müze programları tüm yaş gruplarına göre planlar etkinlikler yılın her ayı programlanarak işlik, söyleyişi ve görsel sunumlar şeklinde yapılmaktadır.
"Milletimizin güzel sanatlar sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür."
M. Kemal ATATÜRK